Perkütan Drenaj (Kapalı Boşaltım) Nedir?
Göğüs ya da karın boşluğunda yer alan bir organın (akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, safra yolları, idrar yolları vs.) veya bir yapının içerisinde ya da çevresinde toplanan sıvının ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya röntgen gibi görüntüleme yöntemleri rehberliğinde yerleştirilen bir iğne veya hortum ile vücut dışına alınma işlemidir. Bu işleme perkütan drenaj (kapalı boşaltım) adı verilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu işleme "iğne deliğinden ameliyat" adı verilmektedir. Cildinizdeki 1-2 mm kalınlıktaki bir delikten işlem gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle de girişi deliğine dikiş bile atılmaz.
Perkütan drenaj işlemi “aspirasyon” ve “kateter drenajı” olmak üzere 2 şekilde yapılabilmektedir. Bir iğne ile girilip sıvının boşaltılması şeklinde uygulandığında “Aspirasyon” adını almakta, geçici bir kateter yerleştirilmesi şeklinde uygulandığında “Kateter Drenajı” adını almaktadır. Size hangi yöntemin uygun olduğuna Perkütan Drenaj işlemini gerçekleştirecek olan hekiminiz karar verecektir.
Bu yöntem direkt olarak tek başına tedavi edici olarak uygulandığı gibi bazen muhtemel bir cerrahi operasyona uygun şartlar yaratmak için (cerrahi öncesi) de uygulanabilmektedir. Bazen ise medikal tedaviye (ilaç tedavisi) yardımcı olması için ek bir tedavi şeklinde yapılabilmektedir.
Perkütan Drenaj Nasıl Yapılır?
Sıvı birikiminin cilde en yakın ve girişe en uygun olan bölgesi tespit edilir ve bu bölge yerel anestezi ile uyuşturulur. Ancak girişimi yapacak olan hekiminiz gerek görürse işlemi size "ağrı kesici ve uyku verici" ilaç vererek uygulayabilecektir. Uyuşturma veya uyutma sonrası, sıvı birikimi rehber görüntüleme yöntemi ile yönlendirilen iğne ile boşaltıldıktan sonra çoğu zaman sıvının vücut dışındaki bir torbaya akabilmesi için bir kateter yerleştirilir. İşlemin başarılı olup olmadığı işlemden hemen sonra ultrasonografi ve röntgen kontrolleri ile teyit edilecektir. İşlemin tamamlanmasından sonra kanama duruncaya kadar giriş yerine baskı uygulanacaktır. Kateter yerleştirilir ise kateter cilde bir dikiş ile tespit edilecek ve bu bölgeye bandaj uygulanacaktır. Tedavi tamamlanıncaya kadar bu kateter yerinde kalacak, yapılacak izlem ve aralıklı kontroller sonucunda tatminkar boşaltım elde edildiğinde kateter çıkartılacaktır.
Perkütan Drenaj İşleminin Riskleri Nelerdir?
Hastanın genel durumu, varolan diğer sistem hastalıkları, girişim yapılacak vücut bölgesinin, organın, boşaltılacak olan sıvının (içerik, kıvam, sayı, boyut vs.) ve tedavi edilen hastalıkların özelliklerine göre büyük oranda değişiklik göstermekle birlikte perkütan drenaj deneyimli merkezlerde %80-85 oranında başarılı olan bir işlemdir. Ayrıca hastanın işleme uyumluluğu, işlem yapıldıktan sonraki dönemde kateter bakımı ve hastanın izlemi gibi faktörler de işlemin başarısını etkilemektedir.
Doğası gereği girişimsel bir işlem olduğundan nadir görülen ancak kesin olarak belirlenmiş yan etkilere sahiptir. Gösterilen azami dikkat ve özene rağmen girişime bağlı istenmeyen yan etkiler (komplikasyonlar) deneyimli merkezlerde yaklaşık %10 oranında meydana gelebilmektedir.
Dikkate alınması gereken hususlar ve komplikasyonlar:
· Girişim yerinde hafif ağrı (işlemden birkaç saat sonra) ve küçük morluklar.
· Giriş yolunda, girişim yapılan organda veya çevresindeki organ veya yapılarda zedelenme, delinme, iç veya dış kanama veya enfeksiyon gelişmesi
· Nadiren kana mikrop karışmasına (sepsis) kadar götürebilen enfeksiyonlar
· Kontrast madde veya lokal anesteziye karşı nadiren mide bulantısı, kaşıntı, ürtiker, tansiyon düşmesi, bayılma, kalp ritmi bozuklukları, alerjik reaksiyonlar (örneğin gırtlakta mukoza derisinin şişmesi, astım nöbetleri, kan dolaşım bozuklukları veya şok gibi) gelişmesi
· Diyafram ya da akciğer zarlarının iğne ile delindiği durumlarda akciğerin sönmesine neden olabilen akciğeri saran zarlar arasında hava birikimi (pnömotoraks) gelişmesi
· “Kist hidatid (köpek kisti)” denilen hastalık tedavi ediliyorsa anaflaksi (ölüme yol açabilecek derecede ciddi allerjik reaksiyon) ve ekilme denilen kistin istenmeyen şekilde çevre organlara veya yapılara yayılması sözkonusu olabilmektedir.
· İşlem kısmen veya tamamen başarısız olabilir ve tamamlanamayabilir. Bu durumda başka bir alternatif tedavi yöntemine (ilaç veya cerrahi) başvurulması gerekebilir.
· Bazı yan etkiler öngörülemeyen, kimde ve ne zaman gelişeceği bilinmeyen durumlardır. İşlem esnasında veya sonrasında hasta faktörleri, anestezi, işlemin başarısızlığı veya komplikasyonlarına bağlı kalıcı hasar veya ölüm oluşabilir.